4. Uluslararası Türkçe Neyi?
Olimpiyadı! Türkçe neyi? Olimpiyadı? Nasıl olur? Hem de 4. mü? İlk üçü ne zaman oldu? Dahası yeni bir dünya kuruldu da, Türkçe uluslararası dil mi oldu? İnşaallah, öyledir.
Kim bu “olimpiyatı” “olimpiyad” yapan kişiler? Ama saygın bir liste var? 80 ülke buraya gelecek ve “olimpiyadı” mı izleyecek? Dünyada en iyi Türkçe konuşanın kim olduğunu öğrenmek için mi yarışacaklar? Peki iyi yazmayanların kim olduğu şimdiden belli mi?
Etkinliği tanıtırken olimpiyatı eskisi gibi yazanlar da olmuş. Dalgınlıktan olsa gerek.
Tanıtım metninde ödülle ilgili, ama içeriğini çözemediğim, ama Ali Şir Nevai, Gaspralı İsmail (İsmail Gaspıralı?), Karamanoğlu Mehmet Bey adlarının iliştirildiği bir paragraf var:
Yarışmada dereceye giren öğrencilerin öğretmenleri de unutulmuyor. Öğrencilere Türkçe’yi öğreten öğretmenler de bir anlamda kendi aralarında yarışıyor ve öğrencisinin ödül almasıyla birlikte öğretmen de bir madalya kazanıyor.
Ödüllendirilecek olan kişiler, Türkçe konuşan öğrenci ve onlara Türkçe’yi öğreten öğretmenler değil… Yarışma da ayrıca bir de Jüri Özel Ödülü verilecek. Üç dalda, ikişer kişi de Ali Şir Nevai Ödülleri, Gaspralı İsmail Ödülleri ve Karamanoğlu Mehmet Bey Ödülleri’nin sahibi olacak.
Türkçe “olimpiyadı”nın bu tanıtım hazırlığını kim yazmış dersiniz? Duyunca inanamazsınız: Deep İletişim, tekrar edeyim: Deep İletişim. İlk anda okuyunca dalgınlıkla fark edemiyoruz artık, hatırlatayım: “Deep” İngilizce bir sözcük.
Yarışmaya katılan ülkelerin büyükelçileri, devlet erkanından isimlerin de katılacağı final gecesi öncesinde tüm Türkiye, 4. Uluslararası Türkçe Olimpiyadı posterleriyle donatılacak. Otobüs duraklarından billboard’lara otobüslerden üst geçitlere, kadar ülke genelinde pek çok yerde 4. Uluslararası Türkçe Olimpiyadı’nın posterleri olacak.
Evet, bu felaket 4. kez gerçekleşmiş. Şehirler Ömer Asım Aksoy’un Yazım Kılavuzu’nu reddedip yeni TDK’nın İmla Kılavuzu’nu kullanan “Uluslararası Türkçe Olimpiyadcılarıyla” dolup taşıyor. Sahi, uluslararası bir Türkçe yarışması ne demek oluyor? “Uluslararası İspanyolca Olimpiyadı”nın katılım tarihlerini bilen var mı? Ah, evet, bu “hiçbir maddi kazanç gütmeden yurtdışına giden eğitim gönüllülerinin,” 2005’te üçüncüsünü düzenlediği “Uluslararası Yabancılar İçin Türkçe Yarışması”nın dördüncü hali: bir yarışma dört kez yapılırsa, elbette “olimpiyad” olur.
“1990’ların başından itibaren yurtdışına açılan eğitimciler, insanlara Türkçe’yi öğretmek ve Türkiye’yi sevdirmek için önce Kafkaslar ve Balkanlar, daha sonra da bütün Asya, Avrupa, Afrika ve Amerika’yı içine alan geniş bir coğrafyaya yayıldılar. Türkçe’yi öğretmek ve sevdirmek tabii ki kolay değildi ama zamanla Türk okullarının başarısını gören ülke halkları ve hükümetlerinin Türk diline olan ilgisi arttı. Eğitim kalitesi sayesinde öğrenci kapasitesi her geçen yıl artan bu okullarda şu an Türkçe eğitimi oldukça iyi seviyelerde veriliyor.”
Böyle büyük girişimler içinde, kırk yılın “olimpiyatı” olmuş “olimpiyadı,” çok mu? Çok değil tabii, Dilset-Zambak Yayınları yakında bir de “uluslararası Türkçe çeviri olimpiyadı” düzenlerse, çok fatihçe bir iş yapmış olur.
Bu arada şiir ve kompozisyon yarışmalarında Türkiye’den kimsenin ödül alamamış olması da Aziz Nesin gibi mizah ustalarına göre bir konu kesinlikle.
[…] Olimpiyatın tanıtım kampanyasını “Deep İletişim”in hazırlamış olması daha önce Çeviribilim‘de konu edilmişti. […]
Enterasan ve zor anlaşılır bir açıklama yapmışsınız. Art bir niyet beslemediğinizi düşünerek sizi kutluyorum. Siz de bu tür organizasyonlara destek verin, çünkü devletin yapamadığı işi onlar yapıyor. Devlet doğuya zor öğretmen gönderirken onlar dünyanın en ücra köşelerine öğretmen göderip ordaki çocuklara türkçe öğretilmesi sağlanıyor. “Olimpiyadı” ya da “olimpiyatı” olması çok önemli değil. Önemli olan amaç. ama ben bir çok yorum okudum ve maalesef küçük düşünüp küçük yaşayanların en çok takıldığı nokta burası. Eğer büyük düşünüp büyük yaşasaydık ve bu işleri yapanlara destek olsaydık şu an o kelime olimpiyat değil de belki bizim bulduğumuz türkçe bir kelime olurdu.
BAZILARI HIZLA KOŞARKEN BAZILARI KENARDAN BAKIP BAĞIRIR. AMA KENARDAKİLER HEP YERİNDE KALIR. BARİ KOŞANA BİR YUDUM SU VERİN…
İlginiz için teşekkürler. Kanımca bir sözcüğün “kime” ait olduğu önemli değil, fakat bir dilin genel kurallarının keyfi uygulanması önemli. Gazeteler etkinliği “olimpiyatı” olarak yazıyor, fakat bütün tanıtımlar “olimpiyadı” olarak yapılmış. Bu etkinliğin devletin dışında olduğunu düşünüyorsunuz, fakat ben millet meclisi başkanı, belediyeler gibi birçok resmi makamın katıldığı bu etkinliği kimin düzenlediğini bugün itibariyle hâlâ tam olarak anlamış değilim. Ayrıca hızla nereye koşuluyor: çocuklar İngilizce değil Türkçe mi konuşsun isteniyor yoksa İngilizcenin yanısıra Türkçe de konuşsun mu isteniyor; kendi ülkemizde herkes kendi istediği dilde konuşurken, neden başka ülkelerdeki çocuklar Türkçe konuşsun istiyoruz? Daha doğrusu, bunu kim istiyor? Dilerim bu etkinlikler olumlu amaçlarla yapılıyordur ve gördükleri ilgiyi verimli bir şekilde kullanırlar.
TÜRKÇE OLİMPİYATLARINI GERÇEKLEŞTİRENLERİ AYAKTA ALKIŞLIYORUZ.
DÜNYA DEVLETLERİ SİZİN REKLAMINIZI YAPIYOR. HAYAL BİLE EDİLEMEYEN BÖYLE BİR ORGANİZASYONU GERÇEKLEŞTİRENLERİ TEBRİK ETMEK GEREK. YABANCI DEVLETLER BİZİM REKLAMIMIZI YAPIYOR! TÜRKÇEYİ, TÜRKİYE’Yİ, TÜRK AHLAKINI TÜM DÜNYAYA ANLATIYORLAR HEM DE TÜRKÇE KONUŞARAK.
TEBRİKLER… TÜRKÇE OLİMPİYATLARINI GERÇEKLEŞTİRENLERE…
dördüncü uluslarası türkçe olimpiyatı belirtisiz isim tamlamasının geçtiği bir cümledir ve tamlayan ” türkçe” tamlanan da olimpiyattır. olimpiyat kelimesinin tamlanan eki alması halinde olimpiyadı şeklinde mi yoksa olimpiyatı şeklinde mi olacağı hususu açık değildir. ömer asım aksoy’un ana yazım kılavuzu’nda “olimpiyatı” diye belirtiliyor iken tdk imla kılavuzu da sözcüğü “olimpiyadı” şeklinde veriyor. arama motorlarına bakıldığında olimpiyatı şeklinde kullanımın çok daha yaygın olduğu görülüyor. sert ünsüzlerin yumuşaması kaidesi gereğince sondaki “t” harfinin “d” ye dönüşmesi gerekiyor gibi görünmektedir fakat gerek özel isimlerde bu kurala uyma zorunluluğunun olmayışı gerekese de böyle bir kullanımın kulak tırmalayıcı hususiyeti “olimpiyatı” şeklinde bir kullanıma da açık kapı bırakmaktadır. her ne kadar tdk ‘da imla kaideleri gereği olimpiyadı şeklinde kullanımın esas olduğu ifade edilsede gâlât-i meshûrun lugât-i fâsihadan evlâ olduğu hakikatinin tercih ettiriciliğini de nazar-ı itibara alarak olimpiyatı şeklinde bir kullanımın da hatalı olmayacağı sonucuna rahatlıkla varılabilir. bununla birlikte meseleyi bir kısım cümleperestler gibi ele alıp kritiğe tabi tutmanın getirip götüreceği bir şey yoktur. bu mülazaha ile kelimeleri bir kenara koyup bir latin atasözüne kulak veriyor, res non verba
[…] yıl önce birdenbire sokaklar dev ilanlarla kaplanmıştı: Türkçe Olimpiyadları. “Türkçe neyi?” diye sormuştuk o zaman, “Neyi? Olimpiyadları mı?” Ve şaşkınlık verici bir […]