V. Ulusal Yayın Kongresi’ne Öneriler

Posted by on Aralık 5, 2009 in Etkinlik, Güncel

Beşinci Ulusal Yayın Kongresi bugün, Ankara’da başladı. Kongrenin hazırlığında, açılış konuşmalarında, komisyonlarda kültür hayatının değişik noktalarından çok sayıda kişi yer aldığı bu kongreyi, öncekilerden ayıran bazı özellikler var. Öncelikle, on bir yıl önce yapılan IV. kongreden sonra bu kongrenin, Türkiye’nin Avrupa Birliği’yle ya da onun etkileriyle bütünleşme sürecinin etkisini ilk kez tam olarak sergileyecek bir kongre olduğu söylenebilir. Dolayısıyla, bu dönemde STK’lar güçlendiğinden, Doğan Hızlan gibi, bu kongrenin STK’ları daha etkin şekilde muhattap kabul eden kongre olduğu da söylenebilir.

Diğer yandan, internet yayıncılığının gelişiminin de bu on bir yıla denk düşmesi nedeniyle de önceki kongrelere göre daha açık tanıtımı yapılan, daha şeffaf gerçekleşen bir kongre olmuş olmalı bu. Bu açıdan, özel bir internet yayıncılığı komisyonunun olmaması önemli bir eksik; fakat o eksiği tamamlayan temel bir yenilik var: Bu kongrede çevirinin, Çeviri Politikalarının da ayrı bir başlık olarak ele alınmış olması, çevirinin geçmiş yıllarda da konu edilmesine rağmen, alan olarak kendi özerkliğini ilan etmiş olduğunu gösteriyor.

Müge Gürsoy Sökmen’in başkanlığını yaptığı Çeviri Politikaları Komisyonu’nda,* incelik göstererek bana da yer verdiler. Komisyon çalışmaları sürecinde çevirmen, çeviri uzmanı ve akademisyen, yayıncı, yazarlar, Çev-Bir ve Çeviri Derneği temsilcileri  alanın sorunlarıyla ilgili çeşitli görüşler dile getirdi ve geniş bir öneriler, talepler toplamı hazırlandı. Büyük olasılıkla tamamı gerçekleştirilemeyecek olan bu talep ve öneriler, genel olarak çeviri alanında tartışılan ve dağınık olsa da yaygın olarak dile getirilen konular, bu kongrede dile getirilmeleri onları yeni bir aşamaya ulaştıracak. Çeviri eğitiminin güçlendirilmesi, yayıncılığa destek, çevirinin ödüllendirilmesi, çeviri niteliğinin artırılması, çeviri intihaliyle mücadele, çevirmen meslek birliklerinin olanaklarının artırılması, sözleşme ve diğer hukuki sorunlarda geliştirmeler yaşanması..

Fakat hazırlık çalışmalarına katılsam da, kongreye fiziksel olarak katılmam, çok istememe rağmen, özel ve mutlu bir nedenle mümkün olmadı: ilk oğlum doğdu ve on yedi günlük bir bebeği bırakıp başka bir şehre gitmeye gönlüm razı olmadı; ulusal bir yayın kongresinin benden çok onun geleceğiyle ilgili olduğunu düşünsem bile, gitmek imkansızdı. Bu yüzden kongrede alınacak nihai kararların çeviri sahasının bütününü zenginleştirmesini dilemek ve ruhen desteklemekle yetinmek durumunda kaldım. Oysa orada olup özellikle Yunus Emre Enstitüsü adı verilen kurumlarla, enstitünün 1000 Temel Eser projesiyle ilgili bilgi almak istiyordum. Aşağıda, komisyona sunduğum önerilerin temel kısmı yer alıyor.

Yayın Önerileri

Telif Tarihi Kitabı: 19. yüzyıl sonunda başlayan Telif ve Tercüme Heyetleri’nin tasarı, taslak ve çalışmalarının tam bir dökümü. Taceddin Kayaoğlu’nun Türkiye’de Tercüme Müesseseleri adlı çalışmasında bu konuda genel bir giriş var, bu çalışma daha da genişletilerek kesin hale getirilebilir. Bu kitap Osmanlı’dan günümüze Türkiye’de telif kanunlarının yaşadığı değişimi, eser sahipliği anlayışının gelişimini inceleyen, kanun örneklerine yer veren bir çalışma halinde hazırlanabilir.

Yönetim ve Çeviri: Ziya Gökalp’ten Hasan Âli Yücel’e çeviri konusunda resmi düzeyde girişimlerin sahibi olan kimselerin fikirlerinin, konuyla ilgili yazılarının derlenmesi; Bu çerçevede Mustafa Kemal Atatürk’ün [ilk meclis ve yöneticilerin] çeviriyle ilgili görüşlerinin, özellikle de Türk Neşriyat Kongresi’nin hazırlanmasıyla ilgili görüşlerinin belirlenmesi yararlı olacaktır.

Seçki: Öner Yağcı’nın Kültür Bakanlığı için hazırladığı, dergilerde yayınlanmış çok sayıda önemli yazı ve denemeye yer veren Cumhuriyet Dönemi Edebiyat Çevirileri Seçkisi adlı yazı derlemesinin yeni baskısı günümüze dek genişletilerek yapılabilir. Ayrıca Cumhuriyet öncesi için de böyle bir kitap hazırlanabilir. Hiç olmazsa, Öner Yağcı’nın bu önemli derlemesi e-kitap olarak bakanlık sitesinden yayınlanabilir.

Resmi Etkinlik Önerileri

Çeviri Kitaplığı: Yayınların dışında kütüphanelerde çeviri sanatının önemli örneklerine ayrı bir yer ayrılması, en az bir kitaplığın, sözgelimi bir heyet tarafından o yılın ve geçmişin nitelikli çevirileri olarak belirlenen çeviri kitaplarına ayrılması yoluyla okurlarda çevirinin özel bir iş ve sanat olduğu bilincinin uyandırılması sağlanabilir.

Uluslararası Çeviri Haftası/Günü: Türkiye’nin çeviri yayınlar açısından özel önemde bir ülke olduğu, 20. yüzyılın ilk yarısında, UNESCO gibi uluslar arası kurumlar tarafından da dile getirilmiştir; ayrıca Türkiye, ilk uluslar arası çevirmen örgütlerinden olan FIT’in de kurucuları arasında yer almıştır. Bu kabullerden yararlanarak, Türkiye, (Dünya çeviri gününden ayrı olarak) özel bir çeviri haftası ya da günü ilan edebilir. (Örneğin bu Hasan Âli Yücel günü olabilir, fakat bir banka-yayıncının bu ismi sahiplendiği düşünülerek, daha geniş zeminli bir isim üzerinde durulabilir.) Böyle bir haftada çeşitli ülkelerden çevirmenler, yazarlar ülkeye gelebilir ve toplantılar, ortak girişimlerle kültürel canlılık sağlanabilir. Böyle bir hafta zaman içinde uluslararası bir telif alışverişi ortamına da dönüşerek, kendi bütçesini karşılayan bir girişim haline gelebilir.

Çeviri İntihaline Karşı Öneriler

Çeviri Patenti: Gelişmiş kitap sanayisine sahip ülkelerden çok, gelişmekte olan ülkelerde, belki de sadece Türkiye’de şiddetli bir şekilde görülen çeviri intihalinin önüne geçmek için, çevirinin bazı öğelerinin patent haline getirilmesi yoluna gidilebilir. Sözgelimi, Gogol’ün Rusçada adı “Myortviye Duşi” olan kitabı Ragıb Rıfkı tarafından “Ölü Ruhlar” adıyla çevrilmiştir, ama Erol Güney-Melih Cevdet Anday tarafından çeviriye konulan “Ölü Canlar” adı daha çok benimsenmiş, sonraki çeviriler de bu adı taşımıştır. Burada, “Ölü Canlar” adı patentlenebilir ve bu adın başka çeviriler-çevirmenler tarafından izinle, telif bilgisiyle kullanılması sağlanabilir. Çünkü sonuçta isim bir tür markalaşmıştır. Bunun dışında, çeviri içinde birçok özgün deyiş, çevirmenin icadı olan sözcük kullanımları (örneğin Mehmet Özgül çevirilerinde Ege bölgesine has sözlere yer vermektedir) patent konusu yapılabilir ve bunların başka, izinsiz-referanssız kullanan ya da intihal çevirilerde görülmesi durumunda gerekli yaptırım getirilebilir.

Çeviri Tarihi Bilgisi: Uluslararası kitap künye standartlarında, kitabın kütüphane kayıt bilgisi, telif bilgisi yer alır. Çeviriyle ilgili bilgilerin yer alması standart değildir, çünkü bu standartlar çeviriyi düşük ölçekte yaşayan ülkelerde belirlenmiştir. Türkiye, kitap künyelerine çeviri bilgisinin de konması için bir girişime öncülük edebilir. Bu durumda, sözgelimi Ölü Canlar’ın yeni çevirilerinin künyelerinde şu tip bilgiler yer alabilir:

Gogol’ün bu eseri ilk kez 1937 yılında Ragıb Rıfkı tarafından Fransızcadan “Ölü Ruhlar” adıyla çevrilmiştir. “Ölü Canlar” adıyla ilk kez 1950 yılında Erol Güney-Melih Cevdet Anday tarafından çevrilmiştir. 1960 yılında Vedat Gülşen Üretürk’ün Fransızcadan yaptığı çeviri de Ölü Canlar adıyla yayınlanmıştır. Dördüncü çevirisi 1970 yılında Ahmet Ekeş’in yine “Ölü Canlar” adıyla Rusçadan yaptığı çeviridir. Eser beşinci kez Ergin Altay tarafından aynı adla, Rusçadan, 2008 yılında çevrilmiştir.

ya da

Eserin Daha Önceki Çevirileri: Ölü Ruhlar, Ragıb Rıfkı, 1937; Ölü Canlar, Erol Güney-Melih Cevdet Anday, 1950; Ölü Canlar, Vedat Gülşen Üretürk, 1960; Ölü Canlar, Ahmet Ekeş, 1970; Ölü Canlar, Ergin Altay, 2008.

Böyle bir künye bilgisi, çevirmenin profesyonelliğini sergilediği gibi, okurun intihal çevirilerden uzak durmasını da sağlayacaktır.

İnternet Çeviri Kütüphanesi: Geçmişte yapılan birçok çevirinin, açık kaynak olarak okurlara, kamu yararına sunulması mümkündür. Birçok çeviri, a) 1990 öncesindeki telif serbestisi döneminde yapıldığından, bugün telifle yapılacak yayınlarda kullanılmayabilir; b) dil, üslup vb. standartlar açısından eskimiştir; c) nadir bulunmaktadır ve yeni basımı yapılmayacaktır. Bu çerçevede, sözgelimi 40 yıl öncesinde yapılmış çeviriler, sahiplerinin de izniyle, elektronik ortama çekilerek, internette yayınlanabilir. Bu onların yeniden yayınlarının önüne geçmez, ama kaybolmamalarını sağlar.

Bu aynı zamanda özellikle klasik eser çevirilerinin intihallere, eski çevirilerin yağmalanmasına da engel olacaktır, çünkü ucuz ve intihal kitaplar genellikle bu eski çevirilerin yağmalanması yoluyla yapılmaktadır. Okur-öğrenci asıl kitaplara erişebilirse, intihalin önüne kısmen geçilecektir.

——

* Çeviri Politikaları Komisyonu aşağıdaki üyelerden oluşmaktadır:
Çevirmenler: Onur Bilge Kula, Cem Küçük
Yazarlar: Hasan Ali Toptaş, Sabri Gürses
Yayıncılar: Nafer Ermiş (İmge), İlknur Özdemir (Merkez), Müge Gürsoy Sökmen (Metis)
ÇEVBİR Temsilcileri: Mehmet Moralı, Tuncay Birkan
Çeviri Derneği Temsilcisi: Turgay Kurultay
Hukukçu: Mustafa Ateş
Çeviri Eğitimi Veren Üniversite Temsilcileri: Ender Ateşman (Hacettepe Üniversitesi), Betül Parlak (İstanbul Üniversitesi), Şehnaz T. Gürçağlar (Boğaziçi Üniversitesi)
AB Temsilcisi: Ercan Ertürk (çevirmen)
AB Kültür ve Turizm Bakanlığı (KTB) Kültürel İrtibat Noktası: Hakan Tanrıöver
KTB Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Md.: Sevda Talu (Şube Md.), Fatih Özdemir (Kültür ve Turizm Uzm. Yrd.)