Layık Ülke

Posted by on Kasım 9, 2006 in Güncel

Önce www.nesil.com.tr yazıp açılan sayfaya bakalım: Nesil Yayınları / Nesil Takvim / Nesil Catering / Nesil Matbaacılık / Nesil Basım Yayın / Moral Dergisi / Moral Fm / Moral Kültür Merkezi / Moral Prodüksiyon / Etkileşim Yayınları / Ünlü Çocuk Yayınları / Söz Basım Yayın.

Bunlar Nesil çatısı altındaki şirketler. Nesil Yayınları, “Rahibe Kety”yle haber konusu oldu. Nesil Takvim bir hediyelik eşya şirketi. Nesil Catering, adından anlaşıldığı üzere, bir yemek şirketi. Nesil Matbaacılık da adı üzerinde. Moral Dergisi, günlük hayat dergisi: Moral Fm bir radyo elbette, çarpıcı bir kadrosu var. Moral Kültür Merkezi “bayanlara özel, rahat ve huzur dolu bir mekan,” Fatih ve Üsküdar’da şubeleri var, seminerler de düzenliyorlar. Moral Prodüksiyon, şarkıcıları olan, belgeseller yapan bir şirket. Bonn’da, Erzurum’da, Üsküdar, Bağcılar Belediyeleri’nde çeşitli etkinlikler düzenlemişler. Etkileşim Yayınları, Cemil Meriç ve Bediüzzaman çevirileri yayınlayan bir kurum. Ünlü Çocuk Yayınları, kuşkusuz Türk ve Dünya Klasikleri’ni de yayınlıyor. Söz Basım Yayın mütevazı, sadece “Terimli, Lügatli, Kaynaklı, İndeksli Risale-i Nur Külliyatı” yayını ve dağıtımıyla ilgileniyor.

Kendine yeterli bir sistem, yemekhanesinden matbaasına dek her şeyi olan bir ortaçağ manastırı ya da modern lüks bir site türünden kapalı bir sistem, o yüzden dışarıdan müdahale gelmesine haklı olarak öfkeleniyor. Ayrıca sorun yok, sayın Doğan Hızlan 2005 yılında Moral Prodüksiyon’un Bağcılar Belediyesi için düzenlediği 10. Ramazan Çadırı İrfan Sofrası Etkinlikleri‘ne, Kültür Bakanı Atilla Koç’la birlikte katılmış, kaygı duyacak bir şey olsa katılmazdı. Rahibe Kety’nin dağıtılması da olağan, doğal, çünkü başlıca özlemleri Karayoluyla Hacca Gitmek olan bir gençlik geliyor, Kety’yi de yanlarına alacaklar elbette, sorun yok.

O yüzden sakin sakin belediye başkanının, yayınevinin açıklamalarını okuyalım:
Önce Bağcılar Belediye Başkanı Kıyıklık’ın, MoralHaber.Net’e (evet, şirketler grubunun bir de internet haber sitesi var doğal olarak) yaptığı açıklama:

“Biz MEB’in tavsiye etmediği kitapları dağıtmayız. Ancak o an da elimizdeki kitaplar bitince bu kitapları dağıttık. Müdürlüğümüzün bir kararıdır. Ayrıca bu kitabı konusu itibariyle tartışmam. Bu kitabı ben de okudum. İçinde, öğrenciler açısından sakınca doğuracak bir şey yok. Hayal mahsulü olan birinin Müslüman oluşunu anlatıyor. Tekrar söylüyorum. Ben kitabı tartışmam.

İlginç, Belediye MEB’nın tavsiye ettiği kitapları topluyor. Selam 100 Temel Eser. Kıyıklık’ın Milliyet‘e verdiği açıklama bundan biraz farklı:

İdari işlem başladı
Haber üzerine Başkan Kıyıklık bir açıklama yaptı. Öğrencilere Milli Eğitim Bakanlığı tavsiyeli, “Masal Sokağı”, “Bana Bir Masal Anlat”, “Uzaylılar Ne Renk Ayakkabı Giyer?” gibi kitapların dağıtıldığını belirten Kıyıklık, şöyle dedi:
“Basın mensuplarınca dağıtımı yapılan her kitaptan örnek alınması sebebiyle öğrencilere dağıtılacak kitapların sayısı yetmemiştir. Ortaya çıkan eksikliğin giderilmesi maksadıyla Eğitim Kültür Müdürlüğü’müz personeli tarafından alelacele 10 kitap daha temin edilmiş ve öğrencilere dağıtılmıştır. Gazetedeki habere konu olan ‘Rahibe Kety’ isimli toplam 4 adet kitap da bu sebeple programa sonradan getirilmiştir.”

Diğer yandan: “Nesil Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Selahattin Arslan, kitap hakkında çıkan haberlere anlam veremediğini belirtti ve Moralhaber.Net’e şu açıklamaları yaptı:” Kim kime açıklama yaptı? Oldukça eğlenceli, bir şirket bir yan şirketine açıklama yapıyor. Tekelleşme her koşulda, ideoloji ya da dünya görüşü ayrımı yapmadan, küçük büyük demeden aynı yapılanma özelliklerini gösteriyor demek ki. MoralHaber.Net’teki açıklama şöyle:

“Bu habere anlam veremiyorum!

‘Kitap akıcı bir üslupla ortaokul öğrencilerin seviyesinde yazılmış, 4. baskısını yapmıştır. Kitap, İslam’ın ne kadar güzel bir din olduğunu roman diliyle anlatmıştır. “Kety” ismi orijinaldir ve kitabın hikâyesi de gerçektir.’

Avrupa Ortaçağı’nda kitap yakılmasının bugünkü izdüşümü

‘Türkiye’de yaşıyoruz. ‘Nasıl Rahibe oldu?’yu mu yayınlasaydık yani! Ne var bunda. Kitapta, milli değerlerimize, ülke bütünlüğümüze, ahlakımıza bir saldırı mı var? Gayet normal! Kitapta, rahibe olan birinin Müslüman oluşu anlatılıyor. Başıboş bir kız iken bunalıma girmiş sonunda rahibe olmuş ama burada da aradığını bulamamış ve en sonunda tanıştığı bir kız sayesinde Müslüman olmuştur. Bu olay olurken elbette ayetlerden bahsedilecektir. Çünkü onu etkileyen ayetler vardı. Bunları yazmakta bir sakınca göremiyorum. Müslümanlığın gereği olarak, Müslüman olan biri tesettüre girer başörtüsü takar. İster takar ister takmaz; bu ayrı! Kendi bilir; ama o takmış, biz de onu aynen resmettik. Bunda ne var anlayamadım.
Binlerce kişinin okuduğu, yasal ve meşru bir kitabın sanki illegal bir yayınmış gibi bahsedilmesi esef vericidir. Haberde de konu edildiği gibi milli ve manevi değerlerimizin savunuculuğunu yapan bir kitabın böyle negatif bir bakış açısıyla haberleştirilmesi, sadece gazetenin kendi durduğu yeri, ülkemizin ve milletimizin değerlerine yabancılaşmasını ortaya koyuyor. Adı geçen gazetenin ideolojik körlüğü ve tarafgirliğinin kitap düşmanlığına kadar varması Türkiye Medyası adına utanç verici bir olaydır. Meşru ve yasal bir kitaba karşı girişilen bu medyatik linç, Avrupa Ortaçağı’nda kitap yakılmasının bugünkü izdüşümüdür.

Milliyet Gazetesi yönetici ve yetkililerine de buradan seslenmek istiyorum: Bu yayınınız, sorumlu bir yayıncılık örneği değildir. Milletimize, milletimizin değerlerine yabancılaşmayın; milli ve manevi değerlerimiz ülkemizi ve toplumumuzu ayakta tutan en büyük güçtür; bu değerlere, inanmayanların da ihtiyacı vardır.”

Doğru, inanmayanların da, yani bu manastır-tekel karışımı sistemin sağlıklı olduğuna inanmayanların da bu değerlere ihtiyacı var. Sonuçta Gençlik, Hacca Karayoluyla Gitmek İstiyor. İlkokul çocukları belediye başkanlarını mektup yazarak okula davet ediyor:

“Belediye başkanını okulumuza davet eden öğretmenler olarak haberi yalan yanlış şekilde aktaran Milliyet gazetesini şiddetle kınıyoruz. Belediye başkanımızın okulumuz Yavuz Selim İlköğretimi ziyaret edişinin sebebi; öğrencilerimizin işlenen konuyla ilgili kendisine okulumuzun ve çevremizin sorunlarını anlatan mektup yazmalarıdır. Belediye başkanımız bu davete iştirak ederek eğitime verdiği önemi bizlere göstermiştir. Bu güzel olayı maksatlı bir şekilde çarpıtan Milliyet gazetesini öğretmenler olarak kınıyoruz. Saygılarımızla…” (Haber7.com sitesinde, Abdülkadir Tezcan imzalı, 8 Kasım 2006 tarihli yorum)

Sonuçta akıl almaz bir durum. Belediye Başkanı “ilkokul çocuklarının davetiyle” bir okula ziyarete gidiyor (basın neden davetli bu ziyarete?), MEB tavsiyeli kitaplar hediye ediyor, “kitaplar yetmeyince” tavsiye dışı “kendisinin de okuduğu” kitaplardan dağıtıyor. Belediye Başkanı, MEB tavsiye etmiş olsa bile, resmi bir kurum temsilcisi olarak ticari nesneler hediye edemeyeceğini bilmiyor. Tavsiye ile hediye arasındaki fark ortadan kalkıyor. Dahası, tavsiye dışına çıkıp özel beğenisi olan kitapları dağıtamayacağını, çünkü temsil durumunda olduğunu da bilmiyor. Dahası, herhangi bir dinin övgüsünü yapan bir kitabı dağıtamayacağını, bunun sözgelimi bir Fransız belediye başkanının Ermeni olayları üzerine bir kitabı ilkokullarda dağıtmasıyla aynı ölçüde yanlış olduğunu bilmiyor. İşin en ürkütücü yanı, bunu “yayıncı” da okurları da bilmiyor. “Yayıncı” yayınının dağıtılmasını “milletin değerlerinin bir temsili” olarak savunuyor, okur (örneğin Haber7.com’daki yorumlar üzerinde özenle düşünmek gerekiyor) resmi temsil kurumunun tarafsızlığı, ticari etkilemeden uzak olma zorunluluğu gibi normal fikirleri tümüyle aklından atmış, durumu Müslümanlar ve Ötekiler arasında bir mücadele olarak görüyor.

Gitgide topluluk halini alan bu toplumun bir zamanlar, abece değişimi nedeniyle dil içi çeviriye ihtiyacı vardı, artık günlük hayattaki tekelci cemaatleşmeler nedeniyle dil içi sürekli eşzamanlı çeviriye ihtiyaç var gibi görünüyor. Bunu da öncelikle Moral Prodüksiyon’un Bağcılar Belediyesi için düzenlediği 10. Ramazan Çadırı İrfan Sofrası Etkinlikleri‘ne, Kültür Bakanı Atilla Koç’la birlikte katılmış olan Doğan Hızlan gibi kültür insanlarının yapması gerekiyor.

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir