27 Mayıs İhtilaline Doğru: Pulliam Vakası

Posted by on Mayıs 27, 2011 in Güncel, Manşet

Bugün 27 Mayıs’ı tarafsız ve yakından anlatan bir yayın bulmak güç. Gazeteci Emin Karakuş’un 1950’lerdeki DP iktidarını basın açısından anlatan kitabı, “İşte Ankara” yıllardır yeniden yayımlanmış değil. 27 Mayıs ihtilali bugün Turan Emeksiz’le değil, Adnan Menderes’le anılıyor. İhtilalin başlıca isimlerinden Cemal Gürsel’in adı geçtiğimiz Mart ayında memleketi Erzurum’un stadyumundan da silindi.

Fakat anlaşılan 27 Mayıs İhtilali’ne giden yolda basın ve ifade özgürlüğü-iktidar ilişkisinin, hatta çevirinin önemli bir rolü var. Hasan Pulur Mart ayında bu dönemin en önemli basın-çeviri olayı olan 1958 – Pulliam Olayını hatırlattı: Amerikalı gazeteci ve medya patronu Eugene Pulliam’ın Türkiye ziyaretinde Menderes’le görüşmek istemesi, bu görüşmenin gerçekleşmemesi ve Pulliam’ın Amerikan basınında yazdığı etkili yazının Türkçeye çevrilmesinin gazeteci tutuklamalarına yol açması.. Pulur, olayı Hıfzı Topuz’dan şöyle aktardı:

“1959-1960 yıllarının en önemli olayı Pulliam davalarıdır. Amerika’nın ünlü gazetecilerinden Eugene Pulliam 1958 yılının ortalarında Türkiye’ye gelmiş ve Başbakan’la görüşmek istemişti. Uzun zaman beklettiler kendisini. Pulliam da görüşmekten vazgeçti, tam Amerika’ya dönecekti ki Menderes’in İzmir’e giderken vapurda kendisini kabul edeceğini bildirdiler. Pulliam da pekâlâ deyip Ege vapuruyla İzmir yolculuğuna çıktı. Ama Başbakan parti işlerine vermişti kendisini; yine Pulliam’a zaman ayıramadı; görüşemediler. Emin Yalman çıkacak gerginliği önlemek için elinden geleni yaptı, iki başyazı döşendi; fayda etmedi. Pulliam küskün ayrıldı Türkiye’den. Amerika’da 72 gazetede çıktı bu yazılar. Bir yazının başlığı “On ikiye çeyrek var”dı. Pulliam, Türkiye’deki tehlikeli gidişatın üzerinde duruyordu bu yazısında. Menderes için hiç de övünülecek bir şey değildi bütün bunlar. Dünya, Ulus, Vatan ve Kervan bunun çevirisini yayımladılar. KİM ve AKİS dergileri de bunu aldılar sütunlarına. Bir kıyamet koptu tabii. Başbakan, yazıyı basan gazeteler hakkında kovuşturma yapılması için savcılara izin verdi. Davalar açıldı. Menderes, Dünya gazetesiyle iyi ilişkilerinin sonucu olarak bu gazete hakkında şikâyetini geri aldı ama öteki gazeteler yargılandı.

Amerikalı gazetecinin bu yazısı Türkçeye çevrilip Türkçe yayımlanınca kıyamet koptu.”

Çeviribilim dergisinin 4. sayısının kapak dosyası için bu olayı araştırdık. Pulliam’ın biyografisini yazan torunu da yardımcı oldu. “On ikiye çeyrek var” adıyla çevrilen makalesinin orjinaline ulaşmamızı sağladı. Yazıdan bir alıntı şöyle:

“Türkiye’nin başbakanı Adnan Menderes’in ülke ekonomisini güçlendirmek üzere kullanmayı vaad ettiği Amerikan yardım fonları, Menderes’in kişisel popülerliğini güçlendirmek ve Demokrat Parti içindeki siyasi arkadaşlarının özel servetlerini artırmak üzere kullanılmış. Menderes’in bir programı yok. Günde 16 saat ülkeyi geziyor, yeni vaatler veriyor ama nadiren gerçekleştiriyor. .. Bütün ağır başarısızlıklarına rağmen, Menderes hâlâ Türkiye’nin kendini toplamasının anahtarı, çünkü seçilmiş bir başbakan ve bir devrim olmazsa, 1961’e kadar yerine başkası geçemez ve bu da çok geç olacak. Bir sürü çekişmeden sonra Menderes sonunda toplamda 259 milyon doları bulan yeni Amerikan kredisi artı başka kaynaklardan 100 milyon dolar bulmayı başardı. Hemen bu krediler sayesinde Türkiye’nin sorunlarının çözülmüş olduğunu ve ülke ekonomisinin iyi olduğunu ilan etti. Ama hiçbir şey yolunda değil. .. Eğer Menderes’in bu yeni parayı gözetimden yoksun ya da dizginsiz bir şekilde harcamasına izin verilirse, hem kendi çöküşüne yol açar hem de bizim Türkiye’deki konumumuz kötüye gider. Menderes düşerse, yeni bir Amerikan karşıtı duygu dalgası yayılacaktır. Amerika zaten Türkiye’de Menderes’in diktatörlüğü ve başarısızlıkları nedeniyle suçlanıyor. Eğer aklını başına getirebilirsek Menderes’i ve kendimizi kurtarabiliriz. .. Çok geç değil, ama hem Menderes hem Türkiye için saat neredeyse 11 buçuk olmuştur. Ne yazık ki aynı şey Amerika Birleşik Devletleri için de geçerlidir.”

Ayrıntılar Çeviribilim, Mayıs-Haziran sayısında ..

0 Comments

Trackbacks/Pingbacks

  1. Morton Abramowitz: Yeni bir Pulliam vakası mı? | ÇEVİRİBİLİM - [...] Morton Abramowitz 20 Eylül’de bir yazı kaleme almış – yazı bir yanıyla Pulliam Vakası’ndaki ani dönüşü hatırlatıyor, o açıdan…